Suzan Boyle’a ne oldu? – Bir ön yargı, azim ve başarı hikayesi
2009 yılı, Britian’s Got Talent yarışması – bizdeki adıyla “Yetenek Sizsiniz” . Sahneye elli – elli beş yaşlarında görünen bir kadın çıkar. Kılık kıyafeti, genel görünüş ve konuşması tüm seyircinin dikkatini çeker. “Nerede yaşıyorsun” sorusu geldiğinde kelime aklına gelmez, zorlanır, hafif kekeler “bir köyler topluluğunda yaşıyorum” der. İzleyici dalga geçer. Yarışmanın en sevimsiz jürisi rolündeki Simon’ın sorusu üzerine amacının “Elaine Page” gibi bir şarkıcı olmak olduğunu söyler. Salondan yoğun gülüşme ve dalga geçme sesleri yükselir. Yakın çekim kameralarda suratlarda “aşağılama” mimikleri gösterilir ve Suzan Boyle şarkıya başlar ” I dreamed a dream…” şarkının ilk cümlesiyle akarsu gibi duru, güçlü sesiyle salonu sarsar, yıkıp geçer… Bütün aşağılayıcı mimikler hayranlığa, gülüşmeler çığlığa ve alkışa dönüşür.
Canım dostum Soner ile birlikte bu videoyu gözlerimiz dolu dolu defalarca izledik. İnsanların tepkilerini, Susan Boyle’un şarkının ilk mısrasındaki sürpriz billur sesini, jurinin söylediklerini çok iyi bilirim. Susan Boyle’u da “iz bırakanlar” kategorisine koymak istedim. Özellikle ön yargı, azim, cesaret konusunda bir iz bırakabildiğini düşünüyorum.
Boyle’un ilk albümü “I dreamed a dream” tüm zamanlar için Amazon sitesinden en çok ön sipariş alan albüm rekoru kırar.
Bundan tam altı yıl sonra 2016 yılında, yapımcılığını Michael Harrison’ın üstlendiği “I dreamed a dream” isimli müzikalin gösterimi başlayacaktır. Müzikal, Alan McHugh ve Elaine C. Smit’in yazdığı Susan Boyle’un hayat hikayesini konu alan kitaptan uyarlanmıştır. Susan Boyle 2017’de milyonlarca hayranı, yedi albümü, verdiği birçok konser, program v.b. ile geçkin yaşı ve görünümü yüzünden dalga geçilen bir köylüden bir “superstar”a dönüşmüştür. Papa’ya, Kraliçe ve Obama’ya performans sergiler. Kazandığı parayı akraba ve tanıdıklarıyla ve yardım kurumlarıyla paylaşır.
“Ben yavaş Öğrenen biriydim”
1 Nisan 1961 İşkoçya doğumlu Susan Magdalane Boyle aslında yarışma sırasında birçoğumuzun fark ettiği şeyi anlatır röportajlarında: “Ben yavaş öğrenen bir çocuktum bu yüzden herkes çıktıktan sonra sınıfta cezaya kaldığım çok olmuştur.” Suzan, öğretmenlerinden dayak yediğini, öğrencilerin onunla sürekli dalga geçtiğini anlatır. Lakabı “Basit Suzan’dır” (Simple Suzan). Çocukken Suzan’a, doğduğunda beynine yeterli oksijen gitmemesi sebebiyle beyin hasarı meydana geldiği bu nedenle öğrenme güçlüğü çektiği söylenir. 2013 yılında ise gerçek teşhis konulur ve bu Suzan Boyle’u rahatlatır. Teşhis göreceli olarak “hafif” bir otizm türü olan Asperger Sendromu’dur.
“Asperger Sendromu, çocukluk çağında ortaya çıkan genetik geçişli bir sorundur. Sendromun ana belirtisi aşırı içe kapanıklık durumudur. Tekrarlayıcı davranışlar, tekdüze bir konuşma, belli bir konuya abartılı ilgi diğer önemli belirtilerdir. ” … …Hastalığın diğer karakteristik özellikleri şöyle sıralanabilir: Bu çocuklar çevreye duyarsızdır. Sorulara her zaman uygun yanıt vermezler. Tekrarlayıcı davranışları vardır. Duruma uygun olmayan mimik ve jestlere sahiptirler. Konuşmaları uygun ifade ve tonlamadan yoksundur, bu nedenle tekdüze, motor gibi konuşurlar. Çevrelerindeki insanlarla empati (kendisini diğer insanların yerine koyma) yapamazlar. Karşılarındaki insanların duygularını, sözel olmayan iletişimi anlayamazlar. Belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. Otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi konularda her ayrıntıyı bilirler. Arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler.” (alıntı kaynağı ve daha fazla bilgi için tıklayın)
“Görünüşünü Hiç Beğenmedik”
Hastalığı nedeniyle eğitimi çok parlak olmayan Susan’ı öğretmenleri keşfeder önce. Korolarda, tanıdıklara şarkılar söyler. Yarışmalara başvurur ama çağrılmaz. En son başvurduğu yarışmadan yine red cevabı alınca kardeşi sebebini araştıracak ve “Görünüşünü, tipini hiç beğenmedik” yanıtı ile karşılaşacaktır.
Annesi hep destek olur. Annesi ve babasıyla yaşayan Boyle, babası vefat edince annesiyle daha da yakınlaşır. Annesinin vefatı ile yıkılır ve hayalleri peşinde koşmaya yine ara verir. Vazgeçmeyecek tekrar deneyecek ve Britain Got Talent yarışmasından davet alacaktır. Bu yarışmaya katılmasını çok isteyen annesi maalesef kızının başarısını göremez.
Yarışmada ünlü olduktan hemen sonra kendine beş odalı bir ev alır fakat çok kısa bir süre sonra eşyalarını toplayıp kendi evine, kendini güvende hissettiği yere döner.
İlk albümlerinden sonra müzik piyasasında, hakkında geçimsiz, anti profesyonel, saygısız gibi söylentiler dolaşmaya başlar, hayranları hayal kırıklığına uğrar, kül kedisi masalı gerçek çıkmamıştır. Ağır depresyonlu bir döneme girer Susan ve birgün geçmişinde de belki yüz defa yaptığı gibi ayağa kalkar, yoluna devam eder.
“…Seni yaşlı, çirkin…”
Milyonlarca hayranı vardır ve bir sürü sevmeyeni. Onun kimseye zararı yoktur ama insanoğlunu bazen diğer insanların varlıkları bile rahatsız eder. Mahallesine dadanan on on beş genç belirli aralıklarla Boyle’un evine saldırırlar. Onu yalnız yakaladıkları bir anda üzerine yanan kağıtlar fırlatırlar. Bir defa evini taşlarlar. Küfür ederek aşağılayıcı şeyler söylerler “Neden kendine gözlük almıyorsun seni çirkin, yaşlı …” Bu saldırıların en sonuncusu iki ay önce haziran ayında gerçekleşir.
Suzan Boyle saldırılarla ilgili şunları söyler ” Bu insanlardan özür bekliyorum çünkü ben bunları daha önce de yaşadım. Bunları bana küçükken yapanlar büyüyüp birer baba olduklarında gelip benden özür dilediler. Yine o şekilde olacağını umuyorum”
Suzan Boyle en son olarak Edinburgh Uluslararası Film Festivalinde kırmızı halıda dimdik duruşu ve doğal gülümsemesiyle en ilgi çeken yıldızdır.
Böyle, insana kızdığım hikayelerde, olaylarda: Şiir: Muhyiddin Abdal Beste: Fazıl Say’a ait “insan insan” parçasını kendi kendime mırıldanır bulurum. “insan insan derler idi, insan nedir şimdi bildim”. ( bu videoyu da buradanizleyebilirsiniz.)
Çok sevdiğim Susan Boyle – Britain’s Got Talent videosunu buradanizleyebilirsiniz. Seyretmediyseniz seyretmenizi çok isterim.
2018 “Geri Dönüş”
Son haberler göre, Susan Boyle uzun süren sessizliğini 2018 Ekim ayında yayınladığı Instagram duyurusu ile bozmuş ve sevenlerine güzel bir haber vermiş: “heyecan verici duyurulara az kaldı” .
The Scottish Sun’ da belirtildiği üzere Susan Boyle Britain’s Got Talent yarışmasının “Şampiyonlar” bölümünde bizi yine büyüleyecekmiş. Jürinin yine: Simon Cowell, Howie Mandel, Heidi Klum, ve Mel B. olacağı gösteriye katılacağı haberi özellikle yarışmacıları tavırlarıyla en çok korkutan Simon Cowell’i çok sevindirmiş.
Susan Boyle’a şimdilik Şubat 2018’de bir hayır kurumu yararına verilen konserdeki performansı ile veda edelim. Hallelujah
Sevgiyle,
I dreamed a dream
There was a time when men were kind When their voices were soft And their words inviting There was a time when love was blind And the world was a song And the song was exciting There was a time Then it all went wrong
I dreamed a dream in time gone by When hope was high And life worth living I dreamed that love would never die I dreamed that God would be forgiving
Then I was young and unafraid And dreams were made and used and wasted There was no ransom to be paid No song unsung No wine untasted
But the tigers come at night With their voices soft as thunder As they tear your hope apart As they turn your dream to shame
He slept a summer by my side He filled my days with endless wonder He took my childhood in his stride But he was gone when autumn came And still I dream he’ll come to me That we will live the years together But there are dreams that cannot be And there are storms we cannot weather
I had a dream my life would be So different from this hell I’m living So different now from what it seemed Now life has killed the dream I dreamed